Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | şiddetli rüzgar | strong wind i. | ||
The ship made slow progress against the strong wind. Gemi şiddetli rüzgara karşı yavaş ilerledi. More Sentences |
||||
Genel | şiddetli rüzgar | blast i. | ||
And weary winter comin' fast and cozy here beneath the blast. Yorucu kış, şiddetli rüzgârla birlikte hızla ve rahat bir şekilde geliyor. More Sentences |
||||
Genel | şiddetli rüzgar | gale i. | ||
Genel | şiddetli rüzgar | fresh breeze i. | ||
Marine | ||||
Denizcilik | şiddetli rüzgar | pirie i. | ||
Literature | ||||
Edebiyat | şiddetli rüzgar | whirlblast i. | ||
Geography | ||||
Coğrafya | şiddetli rüzgar | stm (storm) kısalt. | ||
Meteorology | ||||
Meteoroloji | şiddetli rüzgar | fresh breeze i. | ||
Meteoroloji | şiddetli rüzgar | mackerel breeze i. | ||
Meteoroloji | şiddetli rüzgar | williwaw i. |